Bebeğinize bir iyilik yapın : Sigarayı bırakın!

Kendinizi yavaşça öldürmek ve karnınızdaki bebeği zehirlemek mi istiyorsunuz? Çok kolay: Sigara için!

SİGARA içimi dünyadaki en önemli sağlık sorunlarından birini oluşturmaktadır. Düzenli bir şekilde sigara içmeye başlayıp, içmeyi sürdürenlerin yarısı sigara nedeniyle yaşamlarını kaybetmektedir . Sigara nedeniyle 35-69 yaş arasında ölenlerin sigara nedeniyle kaybettikleri süre 20-25 yıl olarak hesaplanmıştır. Sigaranın yaygın içildiği toplumlarda 65 yaş öncesi görülen koroner kalp hastalığı ve serobrovasküler hastalık ölümlerinin yaklaşık yarısı, akciğer kanseri ölümlerinin %85-90’ı, kronik obstrüktif akciğer hastalığı ölümlerinin yaklaşık %80’i sigara yüzündendir. Gebelikte sigara içilmesi gebelikte fetal kayıplara, erken membran rüptürüne, erken doğum ağrıları ve doğuma, plasentanın erken ayrılması ve ani bebek ölümüne , plasenta previaya, hipertansiyona, preeklemsiye(gebelik zehirlenmesi ) ,fetal toksisiteye, büyümede gecikmeye, nörotoksisiteye, deformitelere, Down sendromu gelişimine, ani bebek ölüm sendromuna, düşük doğum ağırlığına, yeni doğanda hiperviskositeye, bebeklik ve çocukluk esnasında kan basıncının yükselmesine, çocuklarda davranışsal psikiyatrik ve bilişsel yan etkilere, mental retardasyona, çocukluk kanserlerine, respiratuar hastalıklar nedeniyle ölümlere ,astma, pnomoni ve diğer respiratuar hastalıklara, otitis media, yanıklar ve yangına bağlı ölümlere yol açabilmektedir. Çevresel sigara dumanının fetal büyümeyi olumsuz etkilediği, düşük doğum ağırlıklı bebek ve ani bebek ölüm riskini yükselttiği gösterilmiştir. Bu durumda anne adayının sigara içilen ortamda bile bulunmaması gerekmektedir.
Sigaranın Gebeliğin Oluşmasına Etkisi
Sigarada bulunan zararlı maddeler anne ve baba adaylarının doğurganlıkları üzerine etki ederek, onların sağlıklı bir eş ve anne-baba adayı olmasını önlemektedir. Sigaranın daha gebelik oluşmadan verdiği zararlar;
•     Hormonları etkileyerek, üreme potansiyelini / doğurganlığı azaltmaktadır.
•     Erkeklerde sperm sayısını, spermlerin hareket etme yeteneğini ve hızını azaltmakta, şeklini değiştirmektedir.
•     Kan damarlarını etkilediği ve kanlanmayı azalttığı için erkeklerde ereksiyon problemlerine neden olmaktadır.
•     Sigara ovum ve spermlerin hareket etme hızını azaltarak düşük ve dış gebelik riskini artırmaktadır.
Sigaranın Plasentaya Etkisi
•     Anne karnında bebeği saran zarın erken yırtılmasına (erken membran rüptürü) neden olmaktadır.
•     Aşırı vajinal kanamaya neden olmaktadır.
•     Plesentanın doğru yere yerleşmemesine (plesenta previa) ve/veya erken ayrılmasına (ablasyo plesenta) neden olmaktadır
Sigaranın Gebelik Üzerine Etkisi
 •     Düşük riskini artırır.
•     Erken    doğum    eylemine    neden olabilir.
•     Bebeğin anne karnında ölmesine neden olabilir.
•     Bebeklerin  yarık  dudak ve  yarık damaklı doğmasına neden olabilir.
•     Bebeğin doğum ağırlığının düşük olmasına neden olabilir.
•     Bebeğin akciğerlerinin yeterince gelişmemesine neden olabilir.
     Bebeğin anne karnında yeterince gelişememesine (intrauterin gelişme geriliğine) neden olabilmektedir.
Sigaranın Emzirme Döneminde Verdiği Zararlar:
•     Sigarada bulunan kimyasal maddeler anne sütü ile bebeğe geçmeye devam eder.
•     Sigara, anne sütünde bulunan vitamin C miktarını azaltır.
•     Sigara, süt üretimini azaltarak bebeğin yeterli miktarda beslenmesini engeller.
•     Sigara kullanan annelerde iştahsızlık olduğu için annenin yeterince beslenememesinden dolayı bebeğin de yeterince beslenememesine neden olur.
•     Sigara içen annelerin sütünün besleyici özelliği azalır.
Sigaranın Bebeklik, Çocukluk ve Sonraki Dönemlerde Verdiği Zararlar:
•     Doğumdan sonra bebekte pnomoni (zatürre) ve bronşit riski artar.
•     Akciğer fonksiyonlarını etkilediği için akciğer sorunları görülebilir
•     Sigara içen annelerin bebeklerinde ani ölüm sendromu 2 kat daha fazla görülür.
•     Orta kulak iltihabı ve astım gibi hastalıklar daha fazla görülür.
•     Sigara içen annelerin bebekleri daha sık hastalanır ve daha sık hastane hizmeti almak zorunda kalır.
•     Gebelik esnasında sigaraya maruz kalan bebekler, büyüdüklerinde daha fazla sigara bağımlısı olabilirler.
Sigara içmek bir ayrıcalık değil, aksine bir hastalıktır. Ayrıca, gelişmiş ülkelerde, sigara içen kişiler toplumdan dışlanmaktadır.
 Tüm bu verilere rağmen sigaramı içmek istiyorsunuz?  Bebeğinizle birlikte bir tane sigara yakın ve arkanıza yaslanın. Ama unutmayın bebeğinizin yaşayacağı problemlerden 1.derecede sorumlusunuz.

Gebelikte devamlı burun tıkanıklığı mı yaşıyorsunuz? Gebelik nezlesi olabilirsiniz!

GEBELİKTE devamlı burun tıkanıklığı mı yaşıyorsunuz? Gebelik nezlesi olabilirsiniz!

Hamilelik nezlesi nedir?
Hamilelikte artan östrojen ve progesteron hormonu burun iç mukazasındaki şişkinliğini ve burun iç salgılarının miktarını arttırır. Hamilelik nezlesine vücutta artan östrojen ve progesteron hormonu neden olur. Vücudunuzdaki kan dolaşımı arttığından burnun iç tabakasındaki ince kan damarlarının da şişkinliği artarak burunda tıkanıklık hissi verir ve ince sulu bir akıntıya sebep olur.
Gebe kadınların %30’undan fazlasında grip gibi bir viral bir enfeksiyon veya alerji sebepli olmadan burun iç mukozasında ödem ve tıkanıklık olmaktadır. Bu durumun adı gebelik nezlesidir.
Hamilelik nezlesi gebeliğin ilk aylarından itibaren görülür ve gebelik boyunca devam eder. Doğumdan sonra vücuttaki yüksek hormonlar hızla düşerek hamilelik nezlesi de sona erecektir.
Gebeliğin erken döneminden itibaren hatta 2. Ayında başlayabilir ve gebelik boyunca daha da kötüye gidebilir. Burun mukozasında ödem yani tıkanıklık doğumdan sonra hafifler ve doğum sonrası 2 haftaya kadar tamamen kaybolur.

Hamilelik nezlesinin belirtileri nelerdir?
Eğer gebeyseniz ve burnunuzda renksiz veya beyaz sulu akıntı veya tıkanıklıktan şikayetçiyseniz ve beraberinde başka bir semptom yoksa büyük olasılıkla gebelik nezlesi yaşıyorsunuz. Burun tıkanıklığından ötürü nefes almada güçlük, geceleri uyumada zorluk veya başağrısı yaşayabilirsiniz.
Ancak pek çok belirti Gebelik nezlesine benzeyebilir. Eğer tıkalı burun yanı sıra hapşırma, öksürme, boğaz ağrısı, hafif vücut ağrısı, şişmiş bademcik veya ateş varsa büyük olasılıkla soğuk algınlığı, grip veya başka bir enfeksiyon geçiriyorsunuz. Bu nedenle semptomları değerlendirmek gerekir.

Hamilelik nezlesinin sinüzitten veya alerjik rinitten farkı nedir?
Gebelikte sinüzit de sık görülmektedir. Eğer sinüzit semptomlarınız varsa yani ateş, baş ağrısı, yeşil veya sarı renkli kötü kokulu burun salgısı, yüz ağrısı veya yüzünüzde basınç hissi (öne doğru eğilmek sizi daha da kötüleştirir), üst çene ağrısı veya azalmış koku duyusu varsa doktorunuzu aramalısınız. Antibiotik kullanımına ihtiyacınız olabilir.
Diğer yandan burnunuz tıkanıklığı ve sulu burun akıntısı ile beraber hapşırma ve gözlerde-burunda-boğazda veya kulaklarda kaşınma varsa muhtemelen alerjik rinit söz konusudur. Gebelikte alerji durumu artabilir veya kötüleşebilir veya kendinizi daha önce sizi rahatsız etmeyen pek çok şeye karşı hassas olabilirsiniz.
Eğer vücudunuzda kırıklık, ağrı, titreme varsa ve ateşiniz yükseldiyse bu semptomlar grip olabilir, gebelik nezlesi değil. Bu nedenle semptomları değerlendirmek gerekir.
Tabii ki her zaman burun tıkanıklığının tam olarak neden kaynaklandığını söylemek mümkün olmayacaktır, yani hem gebelik nezlesini hem de alerjik riniti bir arada yaşıyor olabilirsiniz.

Hamilelikte burun tıkanıklığı için evde neler yapabiliriz?
•Buhar geçici olarak tıkanıklığı rahatlatır ve sakinleştirir. Sıcak bir duş alın ve bir süre buhar banyosu yapın. Veya sıcak suyla ıslattığınız bir havluyu yüzünüze tutun ve nefes alın.
•Bol miktarda sıvı tüketin. Bol sıvı alımı boğaz kuruluğunu rahatlatır; burun-boğaz salgılarının yoğunlaşmasını, kurumasını önler.
•Serum fizyolojik içerikli damla veya spreyler burun salgılarını temizler, burun içindeki şişkinliği azaltır. Eczanelerde bulabilirsiniz. Kolayca uygulayabileceğiniz bir yöntemdir. Her burun deliğine birkaç damla damlatmak veya püskürtmek sizi oldukça rahatlatır.
•Oda havasını nemlendirmek için bir nebulizatör yani buhar makinesi kullanın ve gece boyunca başınızın yanında bulundurun. Hava nemlendiricileri ve buhar makineleri ağız ve boğazdaki kurumayı engeller. Nemlendiricinizin iç malzemelerinin temizliğinden emin olun. Bakteri üremesini engellemek için günlük olarak suyunu değiştirin. Filtresini de sıklıkla değiştirmek gerekir.
•Dinlendiğinizde veya uyuduğunuzda başınızı ekstra yastıklarla yükseltin. Başı kalp seviyesinin üstünde tutulması burundaki konjesyonu yani şişkinliği azaltabilir. Ayrıca bu durum reflü sebepli mide yanmasına da iyi gelmektedir.
•Temiz havada yürüyüş ve hafif egzersiz iyi gelebilir
•Güçlü tahriş edicilerden olan sigara dumanı, alkol, boya, kimyasal buharlardan veya semptomları tetikleyecek durumlardan kaçınmalısınız

Hamilelik nezlesinde alabileceğim ilaç var mı?
Gebeliğinizin ilk 3ayında bebeğinizin organ gelişimi tamamlanıyor olduğu için bu dönemde burun yıkama solüsyonları dışında herhangi bir ilaç alımı tavsiye edilmez. Ancak burun tıkanıklığı ve akıntı sizi çok rahatsız ederse, doktorunuzu arayıp şikayetlerinizden bahsedin ve alabileceğiniz güvenli bir ilaç olup olmadığını sorun. Çünkü ilaçların büyük çoğunluğu plasentadan geçer ve bu bebek sağlığı için güvenli değildir. Gebelik kategorisi B olan ilaçlar tercih edilmelidir.
Eğer doktorunuz onaylarsa burun açıcı ve ödem giderici dekonjestan ilaçlar ve spreyler doktor kontrolünde sınırlı olarak kullanılabilir. Ancak dekonjestan burun spreylerini yüksek dozda kullanmaktan kaçınmalısınız, çünkü bu ilaçlar rebound inflamasyona yol açabilir, tıkanıklığı daha da kötüleştirebilir ve sizi bu ilaçları kullanmaya bağımlı hale getirebilir.
Doğal yöntemler %100 başarılı olmasa bile semptomlar hafifleyebilir veya ilaç tedavisine gerek olmayacak kadar azalabilir, diğer gelişebilecek komplikasyonları önleyebilir ve hastayı daha rahatlatabilir.

En iyi tedavi nedir?
Doğum yapmak en iyi tedavidir! Hormonlarınızın seviyesi doğumdan sonra hızla düşecek ve hatta birkaç gün içinde kendinizi çok daha iyi hissedeceksiniz. Tüm gebelik nezlesi belirtileri 2-3 haftaya kadar kaybolacaktır.